2 Mayıs 2013 Perşembe

Vasfiye Teyze Sendromu

felaket habercileri
Vasfiye Teyze Sendromu
Son günlerde Vasfiye Teyze fenomen oldu biliyorsunuz. Aslında hiç birimiz sevmiyoruz kendisini, sadece gülüyoruz. Çünkü tam da içimizden biri O..
Öncelikle kıskanç. Başkalarının mutluluğunu hazmedemeyen, en neşeli anlarda esprileriyle(!)ortamı buz gibi soğutan tipler vardır ya.. Vasfiye Teyze tam da onların yansıması. Örneğin yıllardır görüşmediğiniz okul arkadaşlarınızla bir araya gelmişsinizdir. Aradan geçen sürede ister istemez biraz mesafeler oluşmuştur. Böylesi bir durumda arkadaş bellediğiniz Vasfiye Teyze'nin biri çıkar, örneğin şunu der:
   " -Sen Banu'ya ne aşıktın be Mehmet, az mı peşinden koşmuştun.."
Eğer Mehmet sizseniz ve Banu da karşınızda oturuyorsa artık yüzünüz mü morarır, öksürük krizine mi tutulursunuz bilemem. Çünkü yıllar geçmiş, Banu evlenmiş çocuğu bile olmuştur. Konuyu değiştirmeye çalışırsınız ama densiz Vasfiye Teyze bozulduğunuzu anladığı için üstüne üstüne gider olayın..
   " -Bir keresinde içip içip yurdun kapısına dayanmıştın, hatırlamıyor musun Mehmet?"
 "Hay Mehmet kadar taş düşsün kafana" dersiniz içinizden. Ya tuvalete kaçarsınız, ya da konuyu değiştirmeye çalışırsınız. Bütün neşenizi kaçırmayı başarmıştır Vasfiye Teyze..
Şevk kırıcılık ikinci karakteristik özelliğidir bu tiplerin. Örneğin yeni bir işe başlarsınız, tebrik edip cesaretlendireceğine hemen içinizi kemirecek bir kurt sürer ortaya:
   " -Senin o girdiğin şirkette benim arkadaşım çalışıyordu, 2 ay çalıştı attılar. Patronu bir tuhafmış ama sen yine de bir dene bakalım"
 der mesela. Hiç arkadaşının neden kovulduğunu söylemez. Oysa arkadaşı iş bilmez dalkavuğun tekidir.. İçinizde ne heyecan kalır, ne istek..
Samimi bulup da paylaştığınız ne var ne yoksa olmadık zamanlarda ortalara saçar. Sonra da "-Ay ağzımdan kaçtı, ne bileyim senin üzüleceğini" der arkadaşınız(!) Vasfiye Teyze..
 Mesela sevgilinizle ya da eşinizle olan tartışmayı anlatmışsınızdır bir boş anınızda. Üstünden zaman geçmiş, unutulmuştur mesele. Siz yokken eşinize veya sevgilinize hemen yumurtlar durumu..
 "-Sen de Yasemin'i çok kırmışsın ama, düzeldi mi bari aranız? Geçen kavga etmişsiniz ya giydiği elbise yüzünden. Neyini kıskanıyorsun ki, zaten kaç yaşına gelmiş kadın?" 
Şok olursunuz, eşinize dedikodu yaptığı, özel hayatınızı anlattığı için çok daha büyük öfke duyarsınız. Bir taraftan da "Yasemin yaşlandı mı yahu?" diye düşünmekten kendinizi alamazsınız.. Vasfiye Teyze'nin keyfi yine yerindedir, çünkü kendisi yalnızsa çevresindekiler de yalnız olmalıdır. O'nun dünyası bu kadardır.. Eğer çevrenizdeki Vasfiye Teyze kocasından boşanmışsa bütün kadınların boşanması gerektiğini düşünür, eğer az para kazanıyorsa kendinden çok kazananı hazmedemez. Eğer kilo sorunu varsa en zayıf halinizde bile " -sen ne çok kilo almışsın." diyerek moralinizi bozar. Güzel bir elbise giydiyseniz hemen bahane bulur.Çünkü iç huzuru yoktur ve insanlar da huzursuz olsun ister. İşin kötüsü bütün bu yaptıklarını samimiymiş edasıyla, sizi çok seviyormuş da dost acı söylermiş şekliyle yapar..Hep dinç kalır, çünkü hasetten yaşam enerji almaktadır..

Ne çok Vasfiye Teyze var değil mi çevremizde? Genci yaşlısı; kadını erkeği.. Hepsini sustursak toplum olarak ruh sağlığımız yerine gelecek kesin..Bana da "E-ticaret diyorsun, network marketing diyorsun; saadet zincirine mi katıldın?" demek isteyenler oluyor bu aralar, hissediyorum. Aldırmıyorum, çünkü onların içinde de Vasfiye Teyze canavarı yatıyor, biliyorum.. Biraz zaman geçip de bu işleri başarınca ne söyleyecekler çok merak ediyorum doğrusu..

Çevrenizdekileri iyi gözlemleyin, Vasfiye'ler varsa aralarında aman uzak durun. Yaşam enerjinizi sömürmelerine izin vermeyin sakın..
Vasfiye'siz günler dilerim size..



3 yorum :

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Aslında "vasfiye teyzeler" hayatımızın içinde mutlaka oluyorlar malesef. Özellikle ben şuna şahit oldum ki karşınızdaki kişiye bir hastalığınızdan bahsedin. Mutlaka o kişinin veya bir tanıdığının da bu hastalığı olduğunu, bu hastalık için hangi bitkilerin suyunu kaynatıp içtiğini, hangi doktora gittiğini hangi doktora neden gitmediğini ve daha bir sürü sizin için fazla bir değeri olmayan cümle dinlersiniz. Hele bir de sözün sonunda "benim bir arkadaşım bu hastalıktan rahmetli oldu" dedi mi bütün moraliniz sıfır olur. Oysa hastalığınız basit bir gribal durumdur veya küçük bir ilâçla giderilebilecek bir rahatsızlık. Temenninize katılıyor ve herkese "vasfiyesiz" günler diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten de çok güzel bir örnek vermişsiniz:) o kadar çok ki bu felaket habercilerinden çevremizde.. Arkadaşım var mesela, çok da yakından tanımadığım birilerinin hastalıklarından bahseder sürekli.. Amacı nedir hiç de anlayamam. Gerçekten de Vasfiye Teyze'lerin yaşam enerjimizi sömürmelerine izin vermemeliyiz:)

      Sil